Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, işe iade davasının ikinci duruşması öncesinde bu davanın yüz binlerce eğitim emekçisi açısından emsal oluşturabileceğini ve davadan ümitli olduklarını ifade etti

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası) Genel Başkanı Eren Edebali’nin çalıştığı Özel Evrim Okullarından (eski ismiyle Bomonti İtalyan Okulu) sözleşmesi yenilenmeyerek işten atılması sonrasında açtığı işe iade davasının ikinci duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Duruşmada Edebali’nin tanıkları dinlendi.

Edebali ve sendikanın MYK üyesi Nur Ülküm Ülkü’nün, sendikal faaliyetlerinden dolayı çalıştıkları Özel Evrim Okullarında sözleşmeleri yenilenmemişti. Edebali’nin açtığı davanın ilk duruşmasında işveren tarafı, belirli süreli sözleşme yapıldığını, sözleşme süresinin sona erdiğini ifade ederek yetkisizlik talep etti.

Av. Ceyda Gedik ve Eren Edebali, duruşma öncesinde Sendika.Org’a konuşarak dava hakkındaki beklentilerini ve görüşlerini aktardı. Gedik, duruşmada tanıkların dinleneceğini, bir sonraki duruşmada da kararın açıklanacağını beklediklerini ifade etti. Edebali ise şunları söyledi:

Güvencesizliğe karşı başlatmış olduğumuz mücadelenin önemli bir durağı aslında bu buluşma. Çünkü çalışma hakkı, nihayetinde yüz binlerce eğitim emekçisinin bir hakkı olması gerekiyor. Bu hakkın içerisinde de işe iade davası da olmalı. Ama öğretmenlerin süreli sözleşmeden kaynaklı böyle bir hakkı yok. Sendika yöneticisi olduğum için ben böyle bir dava açabildim. Bu olumlu bir gelişme, emsal oluşturabilir.

Nihayetinde sürekli süreli sözleşmenin arkasına sığınıyorlar. Patron tavrından, kibrinden dolayı işsizlik durumu oluşuyor. Ama onlar işten çıkarttık demiyorlar, sözleşme bitti diyorlar. Biz bunu bir saldırı olarak nitelendiriyoruz. Bunu anlamaları gerekiyor.

Eğitim emekçilerinin geleceği onların iki dudağı arasında değil. Bu dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bu dava genel mücadele bir parçası. Kişi olarak benim özelimde açılsa dahi bu dava yüz binlerce eğitim emekçisinin davası. Bu anlamıyla hem duyguları, istekleri, özlemleri de ifade ediyor. Biz ümitliyiz, bu davayı kazanacağımızı düşünüyoruz.

Belirli süreli sözleşme nedir?

Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmeleridir. Özel sektörde çalışan öğretmenler çalıştıkları okullarda genelde 10 aylık veya 1 yıllık sözleşmelerle çalışıyorlar.

Mayıs ayında işverenle sözleşme için oturan öğretmenler, düşük ücretle işsizlik arasında seçim yapmaya zorlanıyor. Öğretmenler şartları uygun bulmadığı takdirde sözleşme sona erdiğinde işsiz kalıyor. Özel eğitim sektöründeki patronlar bu sözleşme yoluyla tazminat gibi haklarını da ödemeden öğretmenleri işten çıkarabiliyor.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası kurulduğu günden beri taban maaş talebiyle birlikte belirli süreli sözleşmelerin kaldırılması için de mücadele ediyor. Özel eğitim sektöründeki öğretmenlerin güvencesizliğin temel dayanağı olan bu sözleşme biçiminin kaldırılıp belirsiz süreli sözleşmelerin zorunlu hale getirilmesini, böylece öğretmenlerin biraz daha güvenceli çalışabilmelerini istiyorlar. Bu şekilde işten çıkarma durumlarında öğretmenlerin tazminat hakları da olacak.