ŞEKERCİ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Anadolu’da bir söz vardır “Gelen gideni aratır” diye. Milli Eğitim’in kronik sorunlarından okulların temizliği ve hizmetli konusunu esastan çözümü adına yıllardır bir adım atılabilmiş değil.
Başka bakanlıkların, başka amaçlar için ortaya koyduğu uygulamalar üzerinden hizmetli sorununu çözmeye dönük palyatif tedbirlerler ile bir yere kadar. İŞ KUR,TYP derken -en beteri- İUP (İş Uyum Projesi) denen proje ile karşı karşıyayız. Sigortasız gündelikçi işçi ya da temizlikçi çalıştırmayı kerih gören Çalışma Bakanlığı, ortaya koyduğu evlere şenlik projesiyle çalışma dünyasına yeni bir açılım getirdi.
Meslek lisesi öğrencilerinin beceri eğitimi ve staj uygulamasına öykünen Çalışma Bakanlığı, emekliliğe sayılmayan kısmi zamanlı sigorta, haftada üç gün çalışma şartı ve beş yüz küsur TL harçlık ile ne yapmak istiyor; anlayan beri gelsin.
Devletin itibarını korumak, önce devleti yönetenlere düşer. Bir öğün yemek parası dahi etmeyen bir ücrete eleman istihdamı üreten her kimse bayağı düşünmüş olmalı..
İşin şakası bir tarafa tasarruf tedbirleri derken müflis tüccar mantığı ile önce çalışandan başlamak ne siyaseten, ne de ahlaken doğrudur. Okulların açıldığı ilk günden itibaren okul müdürü arkadaşlarımız ile görüşüyoruz. Cumhurbaşkanına, Çalışma Bakanlığı tarafından İş Kur kapsamında geçen yılın iki katı istihdam imkanı sunulduğunu açıklatmak kendi ayağına kurşun sıkmaktan beter bir durumdur. Sayın Cumhurbaşkanı İUP istihdam modelinin mahiyetinden haberdar mı bilemiyorum. Ancak bildiğim bir şey var ki Çalışma bakanlığı istatistik hileleri ile iş başvurularını abartarak durumu kotarmaya çalıştığı işin içinde olan herkes tarafından açıkça bilinmektedir.
MEB, bu uygulamanın sahibinin ve muhatabının kim olduğuna bakmadan acilen konuyu gündemine almalı, gerekirse Cumhurbaşkanına meselenin ehemmiyetini anlatmalıdır.