O gün, iş işten geçtiğinde bunca koşuşturmanın anlamsızlığını, ne kadar boş işlerle uğraştığını hatırlayacaksın. Peşinden koşturduğun zamanın, elde etmek için para harcadığın evlerin, arabaların sana hiçbir faydasının olmadığını, sıhhat için bir nefesin ne kadar çok kıymet arz ettiğini anladığında neyi kaybettiğini hatırlayacaksın. Çocuklarının sadece harçlıkları bittiğinde babaları olduğunu, senin evladım dediğinde sesini bile duymak istemediklerini ve yüzlerini buruşturduklarında, işte o zaman neyi kaybettiğini hatırlayacaksın. İyilikleri çirkinleştirip çirkinliği iyi olarak gösterdiğin zaman, görüntüde ahlakçı kesilip her yerde ahlak dersleri verip de ahlaksızlıkla imtihanın başladığı zaman neyi kaybettiğini hatırlayacaksın. Adaleti savunmak için korkunun zorbalığından dolayı geciktiğinde, sonrasında aynı şekilde adaletsizliğe uğradığında ben nerede terazinin ölçüsünü kaçırdım dediğin zaman, güçlüyü gücünden dolayı savunup, güçsüzü haklı da olsa savunma cesareti göstermediğinde neyi kaybettiğini hatırlayacaksın. Zorbaların güçsüzlüğünü, kalbin ve ruhun karşısındaki çaresizliğini gördüğünde neyi nasıl kaybettiğinde hatırlayacaksın. İyi olmaktan ,adil olmaktan ,gönül almaktan uzaklaşıp zalimliği meşrulaştırma çabası içindeyken elde ettiğin gücün, mazlumların âhı karşısında nasıl da eridiğini gördüğün zaman, hukukun gücüyle değil de gücün hukukuyla hüküm verdiğin de neyi nasıl kaybettiğini hatırlayacaksın. Söylemlerinde Allah'ın ilkelerini süsleyerek konuşup, eylemlerinde nefsinin isteklerine uyduğunda, etrafındaki insanları liyakatlerinden dolayı değil de sana olan yakınlıklarından dolayı liyakat sahibi yaptığında ve onların günü geldiğinde menfaatlerini buldukları başka kişilerde, seni nasıl terk ettiklerini gördüğünde neyi, nasıl kaybettiğini hatırlayacaksın. Akıl ve hikmeti doğrulardan yana değil de kendi çevrenin çıkarı için kullandığında, hile ve kurnazlıkla elde ettiğin makamının bir gün boynuna dolandığını gördüğün zaman neyi nasıl kaybettiğini hatırlayacaksın.. Kibri önüne alıp çalımla yürüdüğünde , insanlara parazit ve kuru kalabalık gibi baktığında gün dönüp dolaşıp sana geldiğinde kibrinin, kininin yüzüne vurulduğunu gördüğün zaman, gönül almanın gönül sahibi olmanın ne kadar da güzel olduğunu anladığında neyi kaybettiğini hatırlayacaksın. Sürekli kazanmaya alışmış zihnin kaybetme duygusunu yaşadığında , değerli olanın kendi fikirlerin olduğunu, seni yanlışa sürükleyen fikirlerin ise başkalarının fikirleri olduğunu hatırlayacaksın neyi nasıl kaybettiğini. Asıl olanın kendi başına ayakta durmak olduğunu, onurluca yaşamı kaybettiğinde anlayacaksın. Yaşanmamış hiçbir zevk bırakmadığın bu dünyada, bir gün acıların kuşatması altında kaldığında, çaresizlik seni eli boş bıraktığında neyi kaybettiğini hatırlayacaksın. Başkalarının kimliği üzerinden kendi silik kimliğini meşrulaştırıp attığın taşlar bir gün seni taşlamaya başladığında hatırlayacaksın neyi kaybettiğini.İnsanı ve tabiatı sömüren menfaat ahlakını ilkeselleştirerek bireysel hayatı toplumsal hayata tercih ettiğinde, bireysel hayatın seni tanrılaştırdığı zaman anlayacaksın neyi nasıl kaybettiğini.Dünya hayatının oyun ve süsüne aldanıp Allah’ı, Peygamberi unuttuğunda hatırlayacaksın neyi kaybettiğini. Bir vadi dolusu altınım olsun dedin, sonra başka bir vadi dolusu daha altınım olsun dedin ve onu da elde ettin.Tam harcayacakken ölüm kapını çaldı ve işte o zaman neyi kaybettiğini hatırlayacaksın.O mülteci, kadın ve çocukların çaresizlik içinde senin ülkene sığındığında, senden barınma ,korunma istediklerinde sanki ülkesindeki savaşı kendileri istemiş de gönülleriyle gelip yerleşmişler algısına düştüğün zaman ensar olmanın mükafatını kaybettiğinde neyi kaybettiğini hatırlayacaksın. Neyi nasıl kaybettiğimizi hatırlamadan kendimizi, çevremizi, ailemizi, inancımızı, ahlakımızı, adaletimizi hatırlamalıyız ve hep hatırda tutmalıyız.