DİSK’e bağlı sendikaların başkanlarının ve genel merkez yönetiminin katılımıyla 24 Haziran’da Ankara'da Genel-İş Genel Merkezi'nde gerçekleşen başkanlar kurulu toplantısının sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede demokratik haklara yapılan baskılar ile derinleşen işsizlik ve yoksulluk karşısında, örgütlülüğü ve mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.
Tüm dünyada açlığın, yoksulluğun, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin, ayrımcılığın, savaşların ve katliamların arttığı bir dönemden geçildiği ifade edilen bildirgede, “‘Kâr oranları artsın’ diye yarım yüzyıldır ücretlerle beraber demokratik haklar geriletiliyor. ‘İşçiler sesini çıkarmasın’ diye sendikal haklarla beraber tüm evrensel haklar yıkıma uğruyor. ‘Tüm insanlık sermayenin açgözlülüğüne biat etsin’ diye medeniyetler, doğa ve dünya yok oluyor. Dünyayı yönetenler Uluslararası Çalışma Örgütü'nün asırlık sloganı ‘Barış istiyorsak adalet ekmeliyiz’ sloganının tam tersini yapıyorlar: Adaletsiz bir düzeni savaşlarla ayakta tutulmaya çalışılıyor. Filistin'den İran'a bölgemizde halkların kanına giriyorlar. NATO zirvesinin gündemi olarak silahlanmaya ayrılan bütçeyi tüm üye ülkelerde misliyle artırmayı planlıyorlar. Bizlerin ürettiği değerlerin daha büyük bir bölümünü savaşa ve silah tüccarlarına ayırmak için eğitimden, sağlıktan, emeklilerden kesinti yapmayı kararlaştırıyorlar” denildi.
“Dünyanın her yerinde mücadele yükseliyor”
Saldırılara karşı dünyanın her yerinde onurlu direnişlerin ve mücadelelerin yükseldiğini hatırlatılan bildirgede, “Dünyanın bu karanlık tünelden çıkması için, demokrasi için, barış için, adalet için, insanca ve kardeşçe yaşadığımız bir dünya için mücadeleler, her yerde, özellikle de işçi sınıfının, emekçilerin omuzlarında yükseliyor. Dünya nüfusu hızla işçileştikçe, dünyanın kurtuluşu da daha fazla işçi sınıfının sorumluluğu altına giriyor” diye belirtildi.
“Örgütlenmemizi ve mücadelemizi büyüterek boynumuzun borcudur”
Türkiye’de de demokratik ve sendikal haklara yönelik saldırıların her geçen gün daha da arttığı dile getirilen bildirgede, “Türkiye demokrasiden uzaklaştıkça, ekmeğimiz, geleceğimiz, doğamız, ülkemiz bizden çalınıyor. Tam da bu yüzden, bu büyük talan ve adaletsizlik çarkı bozulmasın diye, Türkiye işçi sınıfı büyük bir abluka ve kuşatma altında tutuluyor. Sendikal haklar ayaklar altına alınıyor, grev yapmak neredeyse suç olarak görülüyor. Toplu iş sözleşmesi düzeni fiilen yok ediliyor. Var olan toplu iş sözleşmelerini uygulatmak bile mesele haline geliyor. Türkiye işçi sınıfı bu kara tabloyu hak etmemektedir. Örgütlenmemizi ve mücadelemizi büyüterek; tüm sendikalarımız için barajları yıkarak, engelleri aşarak; sendikalaşmayı engelleyen, grev yasaklarıyla övünen zihniyetin egemenliğine son vererek ülkemiz adına bu utanca son vermek boynumuzun borcudur” denildi.
“Düşük gösterilen enflasyon ile ekmeğimiz küçülüyor”
Bildirgede şu ifadelere yer verildi; “Hukuku tanımamayı, Anayasa'yı çiğnemeyi kendine hak olarak görenlerden kurtulmak, işçi sınıfının asli meselesidir. Hukuk tamamen bir siyasal araç haline geldikçe hepimizi kaybetmekteyiz. Bir kamu kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumu, açtığımız davalarda alınan mahkeme kararlarına uymayarak işçilerin, emekçilerin, emeklilerin ekmeğiyle oynamaya devam ediyor. Gizlenen veriler ile düşük gösterilen enflasyon ile işçilerin, emekçilerin, emeklilerin ekmeği küçülüyor. Hukukun üstünlüğünün ortadan kalktığı bir ortamda, kendini üstün görenler bizleri yoksullaştırıyor.
DİSK olarak hep söylediğimiz gibi ‘demokrasi işçinin ekmeğidir.’ Bu nedenle emek mücadelesiyle demokrasi mücadelesini birlikte yürütüyoruz. Bu onurlu mücadeleyi örgütleyen yoldaşlarımız Genel-İş İzmir 8 No'lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve İzmir 3 No'lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Mine Bilir'in tutuklanmaları, bizleri yolumuzdan saptırmayacak; aksine emek ve demokrasi mücadelesini bir arada yürütme irademizi ve kararlılığımızı güçlendirecektir.
“Emek ve demokrasi mücadelesinden bir adım geri atmayacağız”
Bir süredir sistematik olarak, ‘kopyala yapıştır’ ezberlerle, hazır kıta trollerle, siyasallaşmış yargı ile DİSK'i hedef alan, hedef gösteren, düşmanlaştıran odaklar bizlerin birliğini, mücadelesini ve dayanışmasını güçlendirmekten başka bir sonuç alamamıştır, alamayacaktır. DİSK bu baskı ve sömürü düzenine karşı emek ve demokrasi mücadelesinden bir adım geri atmayacaktır.”
Başkanlar kurulundan çıkan kararlar ise şöyle;
- Tutuklu Başkanlarımız Deniz Şahin Gümüştekin ve Mine Bilir'in serbest bırakılması için ülke çapında ve uluslararası sendikal hareket düzeyinde dayanışmanın ve mücadelenin güçlendirilmesine;
- "Gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet" kapsamında, artan gelir adaletsizliğinde önemli bir rol oynayan TÜİK'e karşı hukuki ve fiili mücadelenin sürdürülmesine; bu kapsamda 3 Temmuz 2025'te Ankara'da TÜİK önünde diğer emek ve meslek örgütleriyle geniş katılımlı bir buluşmanın örgütlenmesine;
- Kamu Çerçeve Protokolü'nde işçilerin kayıplarının giderilmesi, asgari ücretin Temmuz ayında güncellenmesi ve Vergide Adalet konuları başta olmak üzere, emeğin temel meselelerine dair emek örgütleriyle ortak eylem ve söylem birliği geliştirmek için çabaların yoğunlaştırılmasına;
- Emeklilerin örgütlenme hakkı ve emeklilerin açlığa/yoksulluğa mahkûm edilmesine karşı mücadelenin sürdürülmesine ve bu kapsamda önümüzdeki dönemde düzenlenecek eylem ve etkinliklere konfederasyon düzeyinde destek verilmesine;
- DİSK'i geleceğe taşıyacak kadroların yetiştirilmesi için kadın ve genç işçiler başta olmak üzere çeşitli alanlarda eğitim faaliyetlerinin yürütülmesine;
- "Asgari yaşama mahkûm olma, sendikalı ol" çağrımızla başlatacağımız "DİSK Örgütlenme Seferberliği" doğrultusunda Türkiye'nin dört bir yanında DİSK Yönetim Kurulu'nun da katılacağı etkinliklerin ve faaliyetlerin Bölge Temsilciliklerimiz üzerinden planlanmasına karar vermiştir.