SON EKLENENLER

Kamu emekçilerinin sefalet sözleşmesine tepkisi sürüyor

Kamu emekçileri, toplu sözleşmeye tepkili. KESK şube yöneticileri "Grev hakkı olmadan TİS olmaz" derken emekçiler, "Sefalete mahkum edildik, mücadele edeceğiz" mesajı verdi.
18 Eylül 2025 11:12

Yaklaşık 4 milyon kamu emekçisi ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri geçtiğimiz ay tamamlanmıştı. Hakem Heyetine kalan görüşmelerde zam oranı 2026 yılı için ilk altı ayda yüzde 11, ikinci altı ayda ise yüzde 7 olarak belirlenmişti. Yapılan zam oranını kabul etmeyen kamu emekçilerinin tepkisi ise sürüyor. TİS sürecini, yaşanan olumsuzlukları ve bundan sonra ne yapılması gerektiğini KESK’e bağlı Eğitim Sen, BES ve SES şube yönetimleri ile kamu emekçileri Evrensel’e değerlendirdi. Sendika şube yönetimleri “Grevsiz toplu sözleşme olmaz” derken kamu emekçileri “Sefalete, yoksulluğa mahkum edildik” sözleriyle mücadele çağrısı yaptı.

‘Grev hakkı olmadan toplu sözleşme olmaz’

Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Hamdi Çalık, ortada toplu iş sözleşmesi sürecinin bulunmadığını, grev hakkı olmadan toplu sözleşmenin olamayacağını vurguladı. Sürecin bir oyun olduğunu belirten Çalık, “Hükümetin dayatmasıyla karşı karşıya kaldık. 1 Ağustos günü başlaması gereken süreci temmuz ayının 28’inde keyfi başlattılar. Kendi kanununu tanımadılar. Ciddiyetsiz yaklaştılar” dedi.

KESK’in bu süreçte eksikliklerine rağmen yoğun çaba sarf ettiğini dile getiren Çalık, “Süreci iş yerlerine taşımaya çalıştık. Yapılan bütün çağrılara rağmen sendika, örgüt ayrımı yapılmaksızın ortak ses çıkartma çabaları sonuçsuz kaldı. KESK’in çağrılarına karşılık vermeyen konfederasyonlar hükümetin oyununa ortak oldular” diye konuştu.

Çalık, bundan sonraki süreçte çalışanları yoksulluğa mahkum eden hükümetin teşhir edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Her şey bitmiş değil ama bu sistem değişmeden yaşayacağımız sonuç değişmez. O yüzden bu sistemi değiştirmemiz lazım. KESK bu dönem ekonomik haklardan önce gerçek bir sendika hakkının tanınması talebini ön plana çıkardı. Biz bundan sonra iş yerlerinde gerçek bir sendikal mücadele verebilmek için çalışacağız. Çalışanlar arasında oluşan birliğin gerçek bir mücadeleye evrilmesi için çabalayacağız” ifadelerini kullandı.

‘Sürecin yaz ayına gelmesi katılımı etkiledi’

BES İzmir Şube Başkanı Deniz Çetin, “Kamu emekçilerinin yetkili sendikaların TİS masasına oturmaması yönünde talepleri vardı. Sendikalar ise ‘Anlaştığımız yerler var, masaya oturmazsak gider’ dediler. Kamu emekçileri bunun doğru olmadığını biliyor. Süreçte konfederasyonların çağrılarıyla iş bırakma eylemi oldu. Kamu emekçileri açısından olumlu bir adımdı ama bazı çalışanlar bu eylemi tatil olarak nitelendirdi” dedi.

Sürecin hızlı ilerlemesinin ve yaz ayına denk gelmesinin katılımı zorlaştırdığını vurgulayan Çetin, sendikaların da örgütlemede yetersiz kaldığını söyledi. BES olarak görüşmelerin kış aylarında yapılmasını teklif ettiklerini belirten Çetin, kamu emekçilerinin Memur- Sen ve Kamu-Sen’in yaptığı iş bırakma eylemini “oyun” olarak gördüğünü aktardı.

Çetin, “Kamu emekçilerinin uzun zamandır kazanım elde edememesi umutsuzluğa itiyor. Yakın dönemde iş yerlerine sandık kurup emekçilere TİS’i kabul edip etmediklerini soracağız. Ayrıca aydınlatma çalışmalarımız da devam edecek” diye konuştu.

‘Yandaş sendikalar da sorumludur’

SES 2 No’lu Şube Eş Başkanı Başak Edge Gürkan, 8. dönem toplu sözleşmenin hüsranla sonuçlandığını belirterek, “2026 yılı için yüzde 88 zam oranı, kreş yardımı, giyim yardımı, aile yardımı, gece tazminatı gibi birçok taleple masaya oturan yetkili sendika en nihayetinde 11+8’e razı oldu. Bugün ‘Biz imza atmadık, Hakem Kurulu karar verdi’ savunmalarıyla sorumluluktan kaçıyorlar ama her sene aynı hikayeyi anlattıkları için artık emekçiler gözünde inandırıcılıkları kalmadı. İktidar kadar yandaş konfederasyonlar da kamu emekçilerinin tüm kayıplarından sorumludur” dedi.

Gürkan, 18 Ağustos’taki iş bırakma kararına değinerek, “Tüm konfederasyonların iş bırakma kararı alması önemliydi ancak alanlarda birleşilemedi. Emekçiler ortak bir iş bırakma eylemi yaptığının bile farkına varamadı. Bugün yandaş sendikalardan bir hak kazanımı beklemiyoruz ama emekçilerin alanda birleşmesi haklarını almak açısından oldukça önemliydi” diye konuştu.

Gürkan, kamu emekçilerinin sefalet zammına mahkum edildiğini belirterek, “4688 sayılı Sendikalar Yasası değişmeden, grevli gerçek toplu sözleşme hakkı tanınmadan sonuç değişmeyecek. Bir sonraki dönem için sendikaların en önemli görevi bu yasayı değiştirmek olmalı” ifadelerini kullandı.

‘Emek düşmanı sendikalara tepki büyüyor’

SES İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi Temsilcisi Mustafa Çoban, kamu emekçilerinin Memur-Sen ve Kamu-Sen’e öfkesinin büyüdüğünü, bu sendikalardan istifaların arttığını söyledi. Çoban, “Karşımızda örgütlü olmayan bir kamu emekçisi kitlesi var. Sesimiz yeterince gür çıkmadı. Beklenen sonuç bizi açlığa, yoksulluğa mahkum etti. Bizim görevimiz emekçileri işçi düşmanı sendikalardan koparıp gerçek sendikalarda örgütlenmelerini sağlamak” dedi.

Çoban, kira zamlarıyla maaş zamlarının uyuşmadığını hatırlatarak “Mücadele etmekten başka çaremiz yok” diye konuştu.

‘İnsanca yaşamak istiyoruz’

Kamu emekçileri de TİS sürecinin taleplerini karşılamadığını vurguladı. Görüşmelere yalnızca iki sendikanın katılmasını eleştiren bir kamu emekçisi, “En az üç konfederasyon masada olmalıydı. Hakem Heyetinde yine hükümetin dediği oldu” dedi.

Bir başka kamu emekçisi ise, “KESK olarak iş yerlerinde eylemler yaptık ama sadece bizimle olacak bir şey değil. Kamu emekçileri korku ve çekincelerle alanlara inmedi. Her gün enflasyon altında eziliyoruz, insanca yaşamak istiyoruz. Krizin faturası emekçiye kesiliyor. Kültürel ve sosyal hayata katılamıyoruz, geçinemiyoruz” diye konuştu.

Bir diğer emekçi de TİS’in hiçbir şekilde çalışanların haklarını korumadığını vurgulayarak, “Yandaş sendikalar ve Hakem Kurulu arasında bir oyun oynandı. Bu sürece karşı sendikal eylemler devam etmeli” dedi.

EVRENSEL

TOPLU SÖZLEŞME SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER