Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Savaşın diyalog yoluyla sonlandırılması için çok yoğun ve samimi çaba harcadık. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta açıkça ifade ettik.
Bunu yaparken stratejik ortağımız olan Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına da güçlü destek verdik.
Bugün de adil kalıcı ve onurlu bir barış için savaşan iki tarafında masada olacakları sağlam bir diplomatik zeminin önemine dikkat çekiyoruz.
Bir an önce ateşkes sağlanması ve taraflar arasında güven artırıcı önlem olarak havada ve denizde saldırıların durdurulması fikrini destekliyoruz.
Karadeniz'de seyrüsefer emniyetini garanti edecek bir mutabakata varılmasına yönelik çabalarımızda bu yaklaşımla örtüşüyor.
Tabii burada şunu da ifade etmek durumundayım, gerek savunma sanayimizin Ukrayna'ya desteği, gerek savaş şartlarına rağmen ülkeyi terk etmeyen özel sektörümüzün katkıları ortadayken Avrupa Birliğinin savunma ürünleri tedariki ve yeniden imar programlarının dışında tutulmamızın izahının olmadığına inanıyoruz.
Avrupa Birliği'nin bu tutumunu tadil etmesi ortak çıkarlarımızın bir gereğidir. Unutmayalım ki Avrupa güvenliği sadece birliğe üye ülkelerin meselesi değildir.
Avrupalı müttefiklerin tümünü ilgilendiren bir konudur Birleşik Krallığının ev sahipliğinde 2 Mart'ta düzenlenen Liderler Zirvesi gibi bugünkü toplantıyı da Avrupa'nın güvenliğine gerçekçi ve kapsamlı bir yaklaşımın tezahürü olarak görmek istiyoruz.
Avrupa güvenliğine dair tüm adımların Türkiye'yle birlikte planlanmasının müşterek menfaatimize olacağı kanaatindeyiz.
Ukrayna'nın yeniden inşası ve ayağa kaldırılmasını amaçlayan Avrupa Barış Aracı gibi mekanizmalara dahil olmamız mühimdir.
Tam üyelik hedefimizi muhafaza ediyoruz. AB'nin de artık stratejik ve vizyoner tutum benimsemesini, üyelik müzakerelerimizin canlandırılmasını bekliyoruz.