Görülen davada mahkeme; “Bu durumda; 15.04.2025- 22.04.2024 tarihlerinde öğrencilerin derse katılım göstermemesinin Milli Eğitim Bakanlığı'nca bu konuda tesis edilmiş genel bir işlemine dayalı olmayıp tamamen kendi iradelerinin doğal bir sonucu olduğu, bu durumun davacının ek ders saatlerinde okula gelmesine ve derse girmesine engel bir durum teşkil etmediği, davacının da derse girerek ders defterini imzaladığı ancak öğrenci olmaması nedeniyle fiilen ders işlenmediği, dolayısıyla davacının iradesi dışında vukuu bulan fiili imkansızlık nedeniyle gerçekleştiği dikkate alındığında, davalı idarece 15.04.2025- 22.04.2024 tarihlerine yönelik olarak davacıya ek ders ücreti ödemesinde bulunulması gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
gerekçesiyle ek ders ücretinin kesilmesinin hukuka aykırı olduğu ve ücretin ödenmesi gerektiğine karar vermiştir.
Mahkeme Kararı
Karara ilişkin Eğitim İş tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
MEB artık kamu emekçisinin Anayasal güvence altında bulunan ücret hakkını her fırsatta engellenmeye çalışmaktan vazgeçmelidir. Pek çok konuda da benzer şekilde içtihat haline gelen yargısal kararlara rağmen Bakanlığın kamu emekçilerini mahkeme kapılarını çalmaya zorlaması, zaman kaybı ve masrafa sebep olduğu gibi kamu zararına da sebep olmaktadır.
Eğitim-İş olarak kamu emekçilerinin mali ve özlük haklarının korunması için mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.