SON EKLENENLER

YER DEĞİŞİKLİĞİ TAMAM, SIRA MOBBİNGDE!

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz yaptığı açıklamada ''Şimdi sıra her biri adliyelik suç olan mobbing uygulamarına gelmiştir. Yükseköğretimin yeniden yapılandırılarak, onbinlerce kişiyi ve ailelerini ilgilendiren uygulamaların objektif kurallara bağlanmasına gelmiştir. Nasıl ki Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir eğitim çalışanı, kendi istemdikçe ve savunma hakkı verilen soruşturma açılmadıkça yeri değiştirilemiyorsa, üniveristelerimizde de öyle olmalıdır.'' dedi.
03 Mart 2025 14:03

Yavuz Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Üniversitelerimiz bilim üretmenin yanında kamu yararını gözeterek yönetim biçimi, iletişim, işgüvencesi, bireysel hak ve özgürlükleri koruma gibi konularda, dünyayı takip ederek yönetim uygulamalarıyla örnek olması gereken eğitim kurumlarımızdır.

Son yirmi yıl içinde yönetim alanında bütün literatürün değiştiğini; eski, baskıcı, insana değer vermeyen, onun ihtiyaçlarını yok sayan, liderlik ve insani uygulamalardan ziyade yasal güç kullanarak yöneten, emreden, buyurgan, süren, hak arayanı cezalandıran, herkesi potansiyel suçlu gören vs. yönetim tarzının sadece totaliter ülkelerde görüldüğünü söyleyebiliriz.

Son yıllarda özel sektör başta olmak üzere ülkemizde de devlet kurumları dahil iletişime önem veren, çalışanın huzur ve güveninin kurumsal iklime olumlu katkı sunduğunu bilen, anketlerle memnuniyeti ölçen, yemek, kreş, servis vs. birçok ihtiyacı karşılamaya çalışan yeni yönetim anlayışı giderek yayılyor.

Üniversitelerimiz; bir arada diğer kurumlara tanınmayan bütçe kullanımı, personel ve hoca alımı, kurum içinde yükseltme, kurum dışından yönetici atama, kriter belirleme, akademik kadroların dağıtımı, ihaleler, doğrudan temin, mal alımı, araç alımı, yurt dışı seyahatlar, istediği personeli istediği gibi yerdeğiştirme ve yeni görevler verebilme (13-b/4) gibi geniş yetkilerle donatılmış yapılarına rağmen, yönetim biçimi ve uygulamaları bakımından diğer kurumlardan çok geri kalmışlardır.

Üniversite sayısını az, personel ve hoca ihtiyacının sınırlı, maddi büyüklüklerin bugünkü devasa tutarlarda olmadığı dönemde, belki de yükseköğretime ve akademik kariyer sahiplerine olan güvenle kurulmuş olan mevcut özerk ve çok geniş yetkilerle donatılmış yapı,ne yazık ki bugün kamuoyuna, kabul edilemsi mümkün olmayan şu uygulamlarla yansıyor:

Adrese teslim hoca ilanları, birincinin elenip otuz beşincinin alındığı araştırma görevlisi alımı, üç yılda dokuz defa yeri değişen çalışanlar, sekiz yıl profesörlük kadrosu verilmeyen hocalar, eşlerin kullandığı makam araçları, açık ihale yerine parçalara bölünmüş doğrudan teminler, hemşeri kayırmaları, farklı görüşten numunelik de olsa görevde kalmasına izin verilmeyen yöneticiler…

Örnekleri çoğaltabiliriz. Her üniversitemizi aynı kefeye koymayız. İşin hakkını veren, objektif uygulmaların hakkını teslim ederiz. Hakka, hukuka uyan, sivil toplum ve sendikalarla çalışabilenleri alkışlarız. Yukarıda örneklerini verdiğimiz kıyımları yaparak her türlü cürmü işleyen, insanları intihara götürecek kadar zorlayan, üstüne bir de itiraz edenleri görevden alan, sürgüne gönderenleri de kınarız, affetmeyiz, takip ederiz.

Bütün bu yaşananlar, iki toplu sözleşmede takip ettiğimiz, kurum idari kurullarında gündeme aldığımız, YÖK ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde aylardır takip ettiğimiz ve artık hayata geçen, idari personelin merkezi sistemle yer değişikliği hakkının ne kadar önemli ve stratejik bir kazanım olduğunu göstermektedir. Yer değişikliği uygulaması rektörlerin iki dudağının arasından çıkarılmış, kriterleri belirlenmiş ve bir sisteme bağlanmıştır.

Şimdi sıra her biri adliyelik suç olan mobbing uygulamarına gelmiştir. Yükseköğretimin yeniden yapılandırılarak, onbinlerce kişiyi ve ailelerini ilgilendiren uygulamaların objektif kurallara bağlanmasına gelmiştir. Nasıl ki Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir eğitim çalışanı, kendi istemdikçe ve savunma hakkı verilen soruşturma açılmadıkça yeri değiştirilemiyorsa, üniveristelerimizde de öyle olmalıdır.

İdari personelin yer değişikliği düzenlemsinde talebimize başından beri olumlu yaklaşan, gerekli çalışmayı yapıp makama sunan YÖK başkanı ve ekibine, toplu sözleşme maddesinin uygulanmasını titizlikle takip eden Çalışma Bakanı ve ekibine, son düzlükte seksen bir ilde üniversite nizamiyelerinde eylem yapan teşkilat mensuplarımıza ve onlara kolaylık sağlayan rektörlerimize teşekkür ediyoruz. Hayırlı olsun.

Talat YAVUZ

Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri

SENDİKA BÜLTENİ

TOPLU SÖZLEŞME SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER